Sistematik Teoloji Yararlı mıdır?
12/06/2025
Kıyamet (Apokaliptik) Edebiyatı Nasıl Okunur?
19/06/2025
Sistematik Teoloji Yararlı mıdır?
12/06/2025
Kıyamet (Apokaliptik) Edebiyatı Nasıl Okunur?
19/06/2025

İbrani Şiiri Nasıl Okunur

Samuel Taylor Coleridge bir keresinde şiiri “en iyi düzende en iyi kelimeler” olarak tanımlamıştı. Çoğu insanın şiirle alay ettiği ve şiiri görmezden geldiği bir zamanda, Hristiyanlar olarak şiire olan sevgimizi yeniden kazanmamız gerekiyor, özellikle de Eski Antlaşma’nın üçte biri şiir olduğu için.

Ancak şiir okumak genellikle zordur. Şiir, dilin sınırlarını esnetir ve okuyucudan boşlukları doldurması için büyük taleplerde bulunur. Ama eğer Tanrı, Kutsal Yazılar’ın çoğunu şiirle açıklamayı uygun gördüyse, bizim de onun iyi bir okuyucusu olmamız gerekir. İşte Eski Antlaşma şiirini iyi okumak için dört ipucu.

1. Paralelliğin nüanslarını benimseyin.

İngilizcedeki şiir genellikle dize (mısra) sonlarında ortak sesleri sıralayarak kafiye kullanır. İbrani şiiri dizeleri paralellik kullanarak birbirine bağlar. En yaygın olarak iki tür paralellik görülür. Birincisi, iki dizenin çok benzer bir anlama geldiği eş anlamlı paralellik, ikincisi ise iki dizenin zıt bakış açılarını yan yana getirdiği karşıt paralelliktir (örn., Mez. 1:6 ve Özd. 10:1 gibi birçok Özdeyiş). Eş anlamlı paralellikle ilgili yaygın bir yanlış anlama, iki dizenin aynı şeyi iki kez söylediğidir. Ancak durum asla böyle değildir. İkinci dize her zaman yeni bir şeyler ekler. Örneğin:
“Ey krallar, akıllı olun! Ey dünya önderleri, ders alın! “(Mez. 2:10)

İkinci dizede şair, hitabını kralların ötesine, daha alt düzeydeki yargıçlar da dâhil olmak üzere yeryüzünün tüm yöneticilerine genişletir. Ayrıca bilge olmanın ne anlama geldiğini de açıklar: Tanrı’nın oğlunu Yüce Kral olarak atamasından ibret almak (Mez. 2:5-9).

Her türlü paralelliğe hazırlıklı olun. Bazı paralel dize dizileri bir karşılaştırma sunar (Mez. 103:11), bazıları çift yönlü bir öykü anlatır (Mez. 3:4), bazıları ise ilk dizede başlayan cümleyi tamamlar (Mez. 111:6). Her zaman sorduğumuz soru şudur: İkinci dize ilkini nasıl tamamlar veya geliştirir?

2. Mecazlardan keyif alın.

Mecazlar şiirin can damarıdır. (Mecaza dikkat edin.) Mecazlar gerçekliği görmenin güçlü yollarını sağlar. Yeremya 2:13’ü düşünün:

Çünkü halkım iki kötülük yaptı:
Beni, diri suların pınarını bıraktı,
Kendilerine sarnıçlar,
Su tutmayan çatlak sarnıçlar kazdılar.

Mecazları anlamak için imgeleri gözümüzde canlandırmamız gerekir. Pınar, suyun doğal olarak yerden fışkırdığı bir kaynaktır. Bedava temiz ve tatlı su. Tanrı’nın taşan iyiliği işte böyledir. Buna karşılık sarnıç, kayadan oyulması ve ardından sızıntıyı önlemek için sıvanması gereken küçük bir açıklığı olan bir çukurdur (zor iş). Hatta sarnıçlar su tuttuğunda su durgunlaşır ve kokar. Putlar kırık sarnıçlar gibidir: su bile tutmazlar; geriye kalan tek şey çamurdur. Günahın trajedisi, diri su pınarını kırık sarnıçlarla takas etmemizdir. İyi bir Kutsal Kitap sözlüğü ya da çalışma Kutsal Kitabı (açıklamalı Kutsal Kitap) eski Yakın Doğu imgelerini daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da mecazların genellikle gruplar hâlinde geldiğidir. Mezmur 1:3’te şöyle okuruz:[Tanrı sayar kişi] akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,
Meyvesini mevsiminde verir,
Yaprağı hiç solmaz.
Yaptığı her işi başarır.

Bu mecazda, Tanrı sayar İsrailli, bir ağaçtır. Ancak başka mecazlar da mevcuttur: Rab, ağacı böyle bereketli bir yere diken çiftçidir ve ağacın meyvesi kutsalın iyi işleridir. Rab’bi bizimle ilgilenen Kişi olarak görmek ne kadar cesaret verici. Bir mecazla karşılaştığınızda, onun içinize işlemesine izin verin. Şu soruyu sorun: Baş mecaz başka hangi mecazları ima ediyor?

3. Kimin konuştuğunu ayırt edin.

Bazen Eski Antlaşma şiirleri karşısında kafamız karışır, çünkü önemli bir soruyu sormayı ihmal ederiz: Kim konuşuyor? Eski Antlaşma şairleri sık sık Rab ve halkı arasındaki diyaloğu dramatize ederler ve bazen konuşmacının değişimi duyurulmadan gerçekleşir. Bununla ilgili çarpıcı bir örnek, konuşmacının üç kez yer değiştirdiği Yeremya 8:18-20’dir. Konuşmacıların açıklamalarıyla birlikte verildiği metin şöyledir:

[Yeremya]
Üzüntüm avutulamaz,
Yüreğim baygın,
Ülkenin en uzak köşelerinden
Halkımın feryadını dinleyin:

[Halk]
“RAB Siyon’da değil mi?
Kralı orada değil mi?”

[Rab]
“Putlarıyla, işe yaramaz yabancı ilahlarıyla neden öfkelendiriyorlar beni?”

[Halk]
Ürün biçme zamanı geçti, yaz sona erdi, biz ise kurtulmadık

Her iki durumda da konuşmacıyı bağlamdan ve konuşmaların kendi içindeki ipuçlarından ayırt edebiliriz. Kimin konuştuğunu sormayı öğrenmek, kafa karıştırıcı metinlerin kilidini açmaya yardımcı olur.

4. Tanrı’nın ustalıkla işlenmiş sözlerinden zevk alın.

Tanrı, Kutsal Yazılar’ın büyük bir kısmını kafamız karışsın diye şiirsel olarak vermemiştir. O’nun Sözü’nden sonuna kadar zevk alabilmemiz için bize şiir vermiştir. Etrafınızı Kutsal Kitap’ın şiirselliğini takdir etmenize yardımcı olabilecek diğer Hristiyanlarla çevreleyin. Kendi dilinizde iyi şiirler okuyun. Çok geçmeden kendinizi Kutsal Kitap’ın şiirlerinden giderek daha fazla keyif alırken bulacaksınız.


Bu makale Yorum Bilimi serisinin bir parçasıdır. Orijinal olarak Ligonier Hizmetleri blogunda yayınlanmıştır.

açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).

Matthew H. Patton
Matthew H. Patton
Dr. Matthew H. Patton Vandalia, Ohio'daki Covenant Presbiteryen Kilisesi'nin pastörüdür. Basics of Hebrew Discourse: A Guide to Working with Hebrew Prose and Poetry kitabının ortak yazarı ve Deuteronomy: A 12-Week Study kitabının yazarıdır.