Müjdeler (Müjde Kitapları) Nasıl Okunur?
08/07/2025
Kıyamet (Apokaliptik) Edebiyatı Nasıl Okunur?
10/07/2025
Müjdeler (Müjde Kitapları) Nasıl Okunur?
08/07/2025
Kıyamet (Apokaliptik) Edebiyatı Nasıl Okunur?
10/07/2025

Yorum Bilimi (Hermeneutik) Nedir?

“Kendini Tanrı’ya makbul, gerçeğin bildirisini doğru kullanan, alnı ak bir işçi olarak sunmaya gayret et” (2.Ti. 2:15). Elçi Pavlus’un, öğrencisi Timoteos’a söylediği bu sözler bize Tanrı Sözü’nü doğru yorumlama sorumluluğumuzu hatırlatmaktadır. Ne de olsa Tanrı bizimle Sözü aracılığıyla konuşmuştur ve O’nun ne dediğini anlamamız son derece önemlidir. İşte bu yüzden sağlam bir yorum bilgimine ihtiyacımız var.

Yorum bilimi (hermeneutik), Kutsal Kitap yorumlama bilimi ve sanatıdır. Bu bir bilimdir çünkü Kutsal Yazılar’ı yorumlamanın kuralları vardır, tıpkı araba kullanmanın kuralları olduğu gibi. Kuralları bilmiyorsanız, nasıl düzgün araç kullanacağınızı da bilemezsiniz. Ancak ilkeleri bilmenin ötesinde, bunları ne zaman uygulayacağınızı da bilmeniz gerekir. Bu nedenle, yorum bilimi haklı olarak bir sanat olarak da adlandırılabilir. Kutsal Yazılar birden fazla tür içerdiği ve geniş bir zaman diliminde, birçok yazar tarafından, farklı dillerde yazıldığı için monolitik (tek parça) olmadığından, amaçlanan anlamı bulmak için herhangi bir metne hangi yorum kurallarının uygulanacağını bilmek muhakeme gerektirir. Nihayetinde yorum biliminin amacı da budur: Metnin kastedilen anlamını bulmak için nasıl yorumlanacağını anlamak.

Kutsal Kitap’ı yorumlarken öncelikli mesele, yazarın amaçladığı anlamı bulmaktır. Kutsal Kitap’ı incelemeye yönelik çok yaygın bir yaklaşım, metni okumak ve ardından “Bu metin benim için ne anlama geliyor?” diye sormaktır. Metni kendi yaşamımıza uygulamaya çalışmak önemli olsa da, Kutsal Yazılar’a sorduğumuz ilk soru asla bu olmamalıdır. Bunun yerine, ilk soru “Yazar ne anlatmak istemiş?” olmalıdır. Bu sorunun atlanması yanlış anlamalara ve metnin yanlış uygulanmasına neden olabilir. Aşağıda, bir Kutsal Kitap metninde yazarın amaçladığı anlamı ararken yardımcı olacak birkaç temel yorum bilimsel kavram yer almaktadır.1

Tarihsel-Dil Bilgisel Yöntem

Tarihsel olarak, Reform geleneğindekiler de dahil olmak üzere birçok ortodoks (doğru) Hristiyan, Kutsal Yazılar’da yazarın niyetini anlamak için tarihsel-dil bilgisel yöntem olarak adlandırılan yöntemi kullanmıştır. Bu yöntemin kökleri eski Antiochene (Antakya) yorumlama okuluna dayanır, Reformasyon sırasında yoğun bir şekilde kullanılmıştır ve bugün kilisede yaygın olarak kullanılmaya devam etmektedir. Kutsal Kitap metninin tarihsel bağlamına ve dil bilgisel biçimlerine odaklanır.

Tarihsel bağlamla ilgili olarak okuyucu şu soruları sormalıdır: Yazar kimdir? İlk dinleyici kitlesi kimdi? Metinde daha fazla araştırma gerektiren kültürel imalar var mı? Dil bilgisi biçimlerine dikkat etmek, kelimelerin anlamları üzerinde çalışmayı, söz dizimsel ilişkileri anlamayı ve metnin edebi yapılarını tanımayı içerir. Bunlar üzerinde çalışmak yorumcunun sadece belirli bir metni anlamasına değil, aynı zamanda bu metnin bağlamsal olarak kendisinden önce veya sonra gelenlerle nasıl bir ilişki içinde olduğunu sormasına da yardımcı olacaktır. Metni uygun tarihsel ve dil bilgisel ortamında görmenin önemini özetlemek gerekirse, belki de Kutsal Kitap’ı yorumlarken hatırlanması gereken en önemli üç kelimenin şunlar olduğu söylenebilir: bağlam, bağlam, bağlam.

Tarihsel-dil bilgisel yöntem, Kutsal Yazılar’ı gerçek anlamlarına göre yorumlamayı vurgular. Bu dil, “kelimesi kelimesine (literal)” ifadesinin metnin edebi doğasını düzleştirmek anlamına gelmediğini anladığımız sürece faydalıdır. Kutsal Yazılar edebiyat olduğu için, sık sık konuşma şekilleri, sembolizm, mecaz ve diğer edebi araçları içerir. Kutsal Yazılar’ı gerçek anlamlarına göre yorumlamak, bu araçları doğru bir şekilde tanımlamak ve bunları metnin edebi türünün normal kurallarına göre anlamak anlamına gelir. Dolayısıyla, Kutsal Yazılar şiir veya peygamberlik metinlerinde sembolizm kullandığında, bunu sembolik olarak yorumlamalıyız, aksi takdirde yazarın amaçladığı anlama şiddet uygulamış oluruz.2

İnanç Analojisi (Karşılaştırma)

Kutsal Kitap insan yazarların yanı sıra ilahi bir yazara da sahip olduğundan, ilahi yazarın niyeti de dikkate alınmalıdır. Bunun ışığında, temel bir yorum bilimi ilkesi, Kutsal Yazılar’ın Kutsal Yazılar’ı yorumlaması gerektiğini söyleyen inanç analojisi ya da inanç kuralıdır. Westminster İman İkrarı’nın 1. Bölümü şöyle açıklar: “Kutsal Yazılar’ın yorumlanmasında değişmeyen kural, Kutsal Yazılar’ın yorumlanmasında yine Kutsal Yazılar’ın kullanılmasıdır. Dolayısıyla herhangi bir ayetin tam ve gerçek anlamı sorgulandığında (ki birçok değil, tek bir tanedir) bu anlam daha açık bir dille ifade olunan diğer ayetlere bakılmalıdır” (1.9).

İman İkrarı, Kutsal Yazılar’ın tek bir anlamı olduğunu (yukarıda tanımlandığı gibi gerçek anlam) onaylamanın ötesinde, Kutsal Kitap’ın kendisinin de 2. Petrus 3:16’da yaptığı gibi, Kutsal Yazılar’daki bazı yerlerin anlaşılmasının diğerlerinden daha zor olduğunu kabul eder. Tanrı kendisiyle çelişmediği için, Sözü de çelişkiler içermez. Bu nedenle, Kutsal Yazılar’da anlaşılması zor yerler olduğunda, bunları yorumlarken Kutsal Yazılar’ın daha açık bölümlerine bakmak gerekir.

Kutsal Yazılar’ın Tümünde Mesih

Kutsal Yazılar’ın ilahi yazarlığının ikinci bir yorum bilimsel çıkarımı, ilahi yazarın niyeti asla insan yazarın niyetiyle çelişmese de, ilahi yazarın niyetinin insan yazarın tam kavrayışının ötesine geçebileceğidir. Bu nedenle Westminster İkrarı “Kutsal Yazılar’ın gerçek ve tam anlamı”ndan söz ederken, Tanrı’nın sonraki vahyinin önceki vahyine ışık tuttuğunu kabul eder.

Luka Müjdesi, dirilen İsa’nın Emmaus yolunda iki öğrencisiyle karşılaşmasını kaydederken bu gerçeği teyit eder. Luka, “Musa’nın ve bütün peygamberlerin yazılarından başlayarak, Kutsal Yazılar’ın hepsinde kendisiyle ilgili olanları onlara açıkladı” der (Lu. 24:27). Sadece birkaç ayet sonra, geriye kalan on bir Elçi’ye göründüğünde, İsa onların zihinlerini Kutsal Yazılar’ı anlamaları için açtı; bu yazılar arasında “Musa’nın Yasası’nda, peygamberlerin yazılarında ve Mezmurlar’da benimle ilgili yazılmış olanların tümü” de vardı (Lu. 24:44). İbranice Kutsal Kitap’ın üç kısmına yapılan bu açık atıf, İsa’nın Eski Antlaşma Kutsal Yazıları’nın her bölümünün kendisine tanıklık ettiğini iddia ettiğini gösterir. Sağlam tipoloji sayesinde, özellikle de ilahi yazarın Sözü boyunca ördüğü temaları ve kalıpları izleyerek, Kutsal Kitap’taki tüm yolların nasıl İsa’ya çıktığını görebiliriz.3


Bu makale Yorum Bilimi serisinin bir parçasıdır. Orijinal olarak Ligonier Hizmetleri blogunda yayınlanmıştır.

açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).

Jared Oliphint
Jared Oliphint
Jared S. Oliphint es estudiante de doctorado en filosofía en la A&M University de Texas y estudiante de maestría en el Westminster Theological Seminary de Filadelfia.