Galatyalılar Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
03/10/2024Filipililer Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
17/10/2024Efesliler Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
Pavlus’un Efeslilere yazdığı mektup, Romalılar’la birlikte onun düşüncesinin klasik bir örneği olarak durmaktadır. Efesliler içeriği bakımından göksel ve ilan ettiği gerçekler bakımından geniş kapsamlı olmakla birlikte, talimatlarında ulaşılabilir ve pragmatiktir. İşte Pavlus’un Efeslilere mektubunu okurken bilmeniz gereken üç şey.
1. Efesliler, bilinçli olarak geniş ve geneldir.
Pavlus’un yazdığı kişilerle tanışmadığı Koloselilerden farklı olarak, Efeslilere üç yıl boyunca pastörlük yapmıştı (Elç. 20:31). Bu süre zarfında, halka açık bir amfide düzenli olarak ders vermiş ve bu mektup yazılmadan önce Efes’te Hristiyan öğretisinin geniş bir temelini atmıştır (Elç. 19:9-10). Dolayısıyla Pavlus’un yazdıkları, sapkınlığa (Koloseliler’de olduğu gibi) ya da toplumsal skandala (1. ve 2. Korintliler’de olduğu gibi) verilen bir tepki değil, temel Müjde’dir. Efesliler yüce ve görkemli bir şekilde geneldir. Pavlus, pastörleri olarak onlara yıllarca Müjde’yi öğretmiştir ve bu kitap, bu öğretinin en önemli noktalarına değinen bir özettir.
Pavlus’un dengeli özeti, imanın iki büyük işlevini ortaya koymaktadır: İsa Mesih tarafından tamamlanan kurtuluşu kabul etmek ve yeni itaatle karşılık vermek. 1-3. bölümler Müjde’yle ilgili gerçekleri ortaya koyar. Tanrı’nın, halkını kutsamak, ruhsal olarak ölmüş olanlara yeni bir yaşam vermek, bölünmüş ve uzakta olanları tek bir kilisede birleştirmek ve “bizde etkin olan kudretiyle, dilediğimiz ya da düşündüğümüz her şeyden çok daha fazlasını” yapmak için O’nun sonsuz planlarını anlatırlar (Ef. 1:3-14; 2:1-10, 11-22; 3:20). İlk üç bölüm esasen şu soruyu sorar: İman edecek misiniz?
Son üç bölümde Pavlus kurtuluşa verilecek iman içeren karşılığı ortaya koyar. Bir kişinin “yürüyüşü” mektuptaki bir motiftir. Bu terim ilk kez imansızların suçları ve günahları içinde nasıl “yürüdüklerini” anlatırken ortaya çıkar (Ef. 2:1-2 – Bünyamin Candemir Çevirisi). Ancak Efesliler 4’ten başlayarak, imanlılar imanın bir karşılığı olarak “yürümeye” çağrılırlar. Pavlus imanlıları Mesih’e yaraşır bir şekilde yürümeye çağırır (Efesliler 4:1 – Bünyamin Candemir Çevirisi). Sonra, imansızlar gibi değil, sevgiyle, ışığın çocukları olarak ve bilgelikle yürümeye yönelik çağrılar vardır (Ef. 4:17; 5:2, 8). 4-6. bölümler şu soruyu sorar: İtaat edecek misiniz?
2. Efesli Hristiyanlar dışlanmışlardı.
Efesli Hristiyanlar büyük bir metropolde küçük bir azınlıktı. Efes’in tahmini nüfusu 200.000-250.000 kişiydi. Sadece Atina ve Roma, Efes’ten daha büyüktü. Efes’teki en önde gelen din, Artemis’e tapınmayı içeriyordu. Bununla birlikte, imparatora tapınma da dahil olmak üzere birçok farklı inanç vardı. Diğer dinler hoş karşılanırken, Hristiyanlık hoş karşılanmamıştır. Hristiyanlık, Artemis’in onuruna ve görkemine karşı bir tehdit olarak görülüyordu (bkz. Elç. 19:27). Efesli Hristiyanlar, içlerinden bazılarının saldırıya uğradığı ve büyük tiyatroya sürüklendiği gümüşçülerin isyanını hafızalarından silememişlerdi. Elli bin kişilik öfkeli bir kalabalık, “Efesliler’in Artemisi uludur!” diye bağırdığında bazıları oradaydı (Elç. 19:23-41). Efes’teki Hristiyanlar sayıca az, Artemis Tapınağı’nın gölgesinde, doğaüstü uygulamalarla çevrili ve yeni bir şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürüyorlardı.
Efesli Hristiyanlar sadece putperest dünya tarafından değil, havra tarafından da reddedilmişlerdi. Efes’in geri kalanı daha Müjde’den haberdar olmadan önce, Yahudi havrası “kalabalığın önünde Yol’u kötüleyerek” Müjde’yi reddetmişti (Elç. 19:9 – Bünyamin Candemir Çevirisi). Efesli Hristiyanların dışlanması, Pavlus’un Tanrı’nın ev halkı ve Mesih’in bedeni olarak kilise hakkındaki öğretisinin arka planında durmaktadır (Ef. 2:11-22; 4:1-16; 5:23-30). Her imanlı Mesih’e aittir. Tanrı’nın onlar için olan ebedi ve ezeli amaçlarının gizemi açıklanmıştır. Onlar güvendedir.
3. Efes’teki kilise ruhsal savaşın ortasında büyümüştür.
Efesli Hristiyanların karşı karşıya olduğu tehlikeler sadece fiziksel şiddet ya da sosyal dışlanma tehdidi değil, aynı zamanda kötülüğün ruhsal güçlerinden gelen saldırılardı. Pavlus “yönetimler”, “hükümranlıklar” ve “karanlık dünyanın güçleri” hakkında uyarıda bulunur (Ef. 6:12). Hristiyanların çoğu 6. bölümdeki “Tanrı’nın zırhı (ya da ruhsal silahlar)” konusuna aşinadır. Belki de bu metnin arka planını oluşturan koşullar daha az bilinmektedir.
Efes, büyü uygulamalarının merkeziydi (Elç. 19:18-19). Sihirbazları ve büyücüleri hoş karşılıyordu. Bu kişilerin Artemis’e yapılan ibadetten ve diğer doğaüstü uygulamalardan güç aldığına inanılıyordu. Sahte bir tanrının bir “hiç” olduğunu ve bu nedenle tehdit oluşturmadığını söylemeye ayartılabiliriz (1.Ko. 8:4), ancak Pavlus bu küçümseyici yaklaşımı düzeltir ve cinlerin putların arkasında durduğu ve putlara sunulan ibadetlerin aslında onlara gittiği konusunda uyarıda bulunur (1.Ko. 10:20). Bu nedenle Efes ruhsal karanlığın ve cinlerin baskısının merkeziydi.
Tehdide rağmen kilise büyüdü. Efesli Hristiyanlar sadıktı (Ef. 1:15; ayrıca bkz. Vah. 2:1-3). Rab onlar aracılığıyla vaat ettiği şeyi tam olarak ortaya koymuştur: “Gerçeğin bildirisini, kurtuluşunuzun Müjdesi’ni duyup O’na iman ettiğinizde, siz de vaat edilen Kutsal Ruh’la O’nda mühürlendiniz. Ruh, Tanrı’nın yüceliğinin övülmesi için Tanrı’ya ait olanların kurtuluşuna dek mirasımızın güvencesidir” (Ef. 1:13-14, vurgu eklenmiştir).
Bu makale Bilmeniz Gereken 3 Şey serisinin bir parçasıdır. Orijinal olarak Ligonier Hizmetleri blogunda yayınlanmıştır.
açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).