Vaiz Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
26/09/2024Galatyalılar Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
03/10/2024Ezgiler Ezgisi Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
Vaiz ve Süleyman’ın Özdeyişleri gibi eserlerin yanı sıra, Ezgiler Ezgisi, Süleyman’ın geleneğinde şiirsel bir bilgelik yazısıdır (Ezg. 1:1). Ezginin İbranice adının (“Ezgiler Ezgisi”) grameri üstünlük bildirir, “en iyi ezgi” anlamına gelir, tıpkı “kralların kralı” ya da “rablerin Rabbi” gibi. Süleyman’ın 1005 ezgi yazdığı göz önüne alındığında (1.Kr. 4:32), bu üstünlük belirten tanımlama son derece etkileyicidir. Görünüşe göre, yazılan ezgilerin arasında en iyisi buydu, ancak kilise, samimi ve hatta cinsel içeriği nedeniyle Ezgi’nin mesajını tam olarak takdir etmekte zorlanmıştır. İşte Süleyman’ın en iyi ezgisi hakkında bilmeniz gereken üç şey.
1. Ezgiler Ezgisi’ni anlamanın anahtarı kitabın sonunda yer almaktadır.
Bu özellik, Eski Antlaşma’daki diğer bilgelik yazılarında da görülür. Örneğin, Vaiz’in sonunda, yazar nihayet önceki her şeyi doğru perspektife yerleştirir: “Her şey duyuldu, sonuç şu: Tanrı’ya saygı göster, buyruklarını yerine getir, çünkü her insanın görevi budur” (Vai. 12:13). Benzer şekilde, Eyüp’ün son bölümünü okuduğumuzda, geriye dönüp olan biten her şeyin nedenini anlayabilecek donanıma sahip oluruz. Aynı öğretim yöntemi Ezgiler Ezgisi için de geçerlidir.
Ezgideki temel öğretici öğe Ezgiler Ezgisi 8:6-10’da yer alır. Özet olarak, ezgi evlilik antlaşmasının hem bağlılık (Ezg. 8:6a) hem de yakınlık (Ezg. 8:6b) içermesi gerektiğini öğretir. Her iki gerçekliği de korumaya kararlı bir evlilik, zorluklara daha iyi dayanacak (Ezg. 8:7a), ayartılara karşı direnecek (Ezg. 8:7b) ve bu ilişki bağlamında bütünlüğü (shalom) destekleyecektir (Ezg. 8:10). Dünya yakınlık kısmını sever ama kaya gibi sağlam bağlılığın bütünlüğünü genellikle reddeder. Öte yandan, kilise, yaşam boyu süren, kaya gibi sağlam bağlılığı coşkuyla onaylamaktadır, ancak Yaratılış 2’deki evlilik ilişkisi bağlamında cinsel yakınlığın iyiliğini teşvik etmek için çok az şey yapmıştır. Her ikisini de teşvik etmeye kararlı olmalıyız.
2. Ezgiler Ezgisi, hem evliliği hem de Tanrı’nın halkıyla olan ilişkisini anlatır.
Ezgiler Ezgisi sadece evlilik bağlamında bağlılık ve yakınlıkla ilgili değildir; aynı zamanda Rab’bin, halkıyla olmasını istediği ilişki türünden de söz eder. Ancak bu, Yahve ile İsrail ya da İsa ile kilise arasındaki ilişkiyi anlatan hayali bir alegori değildir. Bu, utanma olmadan, evlilik bağlamında bağlılık ve yakınlık hakkında bir bilgelik ezgisidir. Ancak Kutsal Yazılar, Yaratılış 2’deki evlilik antlaşmasının, kendi ötesinde Vahiy 19-22’deki eskatolojik evliliğe işaret etmek üzere tasarlandığını öğretir.
Pavlus’un Efesliler 5’in sonunda Yaratılış 2’den alıntı yaparken işaret ettiği nokta budur: ” ‘Bunun için adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.’ Bu sır büyüktür; ben bunu Mesih ve kiliseyle ilgili olarak söylüyorum” (Ef. 5:31-32). Tanrı’nın evlilikte yarattığı tüm iyilikler yeni gök ve yeni yeryüzünde sağlamlaştırılacak ve mükemmelleştirilecektir. Ayrıca, evlilikte günahın yol açtığı tüm üzüntü ve kayıplar da ortadan kalkacaktır. Evlilik Kutsal Kitap’ta önemli bir konudur. Hatta Kutsal Kitap’ı baştan sona çerçevelediğini bile söyleyebiliriz. Bu nedenle, evlilik antlaşmasının, bu sonda bizi bekleyen umudu bize hatırlatmasına izin verin.
3. Ezgiler Ezgisi, mecazi bir dille doludur.
Şiir, dilin sanatsal kullanımını, standart anlatı veya düzyazıdan daha fazla kullanır. Başka bir dildeki ve eski bir kültürdeki mecazi ifadeler, kendi kültürel ve dilsel bağlamımızla tam olarak örtüşmeyebilir. Örneğin ben karıma, “Siyah saçların … keçi sürüsü sanki” (Ezg. 4:1) ya da “Yanakların nar parçası sanki” (Ezg. 4:3) diyerek iltifat etmem. Ezgiler Ezgisi 4:2’de şöyle okuyoruz:
Yeni kırkılıp yıkanmış,
Sudan çıkmış koyun sürüsü gibi dişlerin,
Hepsinin ikizi var.
Yavrusunu yitiren yok aralarında.
Ne böyle bir olaya şahit oldum ne de koyunlarla ilgili çok fazla deneyimim var, bu yüzden burada anlatılan kadının beyaz dişleri olduğunu ve hiçbirinin eksik olmadığını anlamak biraz zaman alıyor. Ezgiler Ezgisi 4:11’in dilini düşünün; burada kadın romantik bir şekilde arzulanır olarak tanımlanmaktadır. Şöyle yazıyor:
Ey yavuklum, bal damlar dudaklarından,
Bal ve süt var dilinin altında,
Lübnan’ın kokusu geliyor giysilerinden!
Damla, bal, süt ve Lübnan’ın kokusu modern arzu tanımlarımıza uymaz, ancak bu antik ifade biçimlerini kendi bağlamımızda kırmızı şarap, parfüm veya gül yaprakları gibi şeylere karşılık geldiklerini kavrayabiliriz.
Ezgiler Ezgisi de metafor kullanır. Örneğin, şöyle okuyoruz:
Kızdılar bana erkek kardeşlerim,
Bağlara bakmakla görevlendirdiler.
Ama kendi bağıma bakmadım (Ezg. 1:6).
Kadın, teninin koyulaştığını çünkü erkek kardeşlerinin onu aile bağlarında çalışmaya zorladığını, bu yüzden de kendi bağına, yani bedenine bakacak zamanı olmadığını anlatıyor. Aynı metaforik düzenleme, Ezgi’nin sonunda Süleyman’ın bağlarının kadının kendi bağıyla, bir kez daha bedeniyle birlikte göründüğü yerde tekrar ortaya çıkar (Ezg. 8:11).
Son olarak, Ezgi, hassas olduğu düşünülen veya bir ölçüde iffet gerektiren konuları hafifçe perdelemek için örtmece (hüsnütabir) kullanır. Örneğin, sevgili, cinsel yakınlığa bir çağrı olarak “bahçesine gelsin, seçme meyvelerini yesin” diyerek davet edilir (Ezg. 4:16). Benzer şekilde, ” ‘Çıkayım hurma ağacına’ dedim, ‘Tutayım meyveli dallarını’ ” (Ezg. 7:8) diye okuruz. Sıklıkla gözden kaçan bir örtmece (hüsnütabir) 3. bölümde Süleyman’ın “tahtırevanı”nın etrafındaki altmış savaşçı “kılıç kuşanmış” olarak tanımlanır (Ezg. 3:8), ancak İbranice metin aslında “Kılıçla ele geçirilmiş” şeklindedir. Başka bir deyişle, hadım edilmişlerdi. Ezgiler Ezgisi’ndeki mecazi dil, onu ezgilerin en iyisi yapan şeylerden biridir. Okuyucular, kitabın bu yönüne özellikle dikkat etiklerinde karşılığını fazlasıyla alacaklardır.
Bu makale Bilmeniz Gereken 3 Şey serisinin bir parçasıdır. Orijinal olarak Ligonier Hizmetleri blogunda yayınlanmıştır.
açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).