1 ve 2. Samuel Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
24/09/2024Ezgiler Ezgisi Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
01/10/2024Vaiz Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
1. Vaiz bize yaşamın kısa olduğunu hatırlatır.
Birçok kişi Vaiz’in en başında tökezler, çünkü kitabın bildirilen teması onları yanıltır. Kutsal Kitap’ın İngilizce King James Versiyonu’nda (şu an Türkçede bu çeviriye en uygun olarak Kitab-ı Mukaddes çevirisinde) tema, “Boşların boşu, her şey boş” (Vai. 1:1) olarak bildirilir. İngilizce NIV çevirisi bunu bu şekilde ifade eder: “Tamamen anlamsız! Her şey anlamsızdır.” CSB çevirisi şöyle der: “Mutlak beyhudelik. Her şey beyhude.” Eğer her şey boş, beyhude ya da anlamsızsa, neden daha fazla okuyalım ki? Bu ifade Kutsal Kitap’ın yaşam hakkında öğrettiği her şeyle çelişiyor gibi görünmektedir.
Ancak belki de sorun çevirilerde ve onların yarattığı beklentilerdedir. “Boşluk” olarak tercüme edilen İbranice sözcük (hebel) geçicilik, süreksizlik ve çabucak geçip gitme anlamlarına gelir. Yakup, “Kısa süre görünen, sonra yitip giden buğu gibisiniz” (Yak. 4:14) derken bu fikre değinir. Vaiz hakkında bilmemiz gereken ilk şey, bize buradaki, güneşin altındaki yaşamlarımızın geçici olduğunu öğretmesidir.
Günlerimiz az ve bu az günler çabuk geçiyor. Vaiz’in dediği gibi, “Kuşaklar gelir, kuşaklar geçer” (Vai. 1:4). Bu fikir Kutsal Yazılar’ın her yerinde bulunur (bkz. Mez. 90:10; 103:15; Yak. 4:14). Benzer bir düşünceyi 2. Korintliler 4:18’de de buluruz: “Gözlerimizi görünen şeylere değil, görünmeyenlere çeviriyoruz. Çünkü görünenler geçicidir, görünmeyenlerse sonsuza dek kalıcıdır.” Yaşamlarımız kısa olduğuna göre, “çalışmak için eline ne geçerse, var gücünle çalış” (Vai. 9:10).
2. Vaiz bize düşmüş bir dünyada yaşadığımızı hatırlatır.
Vaiz hakkında bilmemiz gereken ikinci şey, bize düşmüş bir dünyada yaşadığımızı hatırlatmasıdır. Hristiyan olduğumda, bir süre vakit geçirdiğim bir Hristiyan organizasyonunun Yuhanna 10:10’u vurgulayan bir müjdeleme broşürü vardı: “Bense insanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim.” Bu, bende önümde kolay bir yol olduğu beklentisi yarattı, ancak metnin kastettiği hiç de bu değildi. Bana yeni bir hayat verilmiş olsa da, dünyanın henüz yeniden yaratılmamış olduğunu öğrenmem gerekiyordu.
Pavlus da, “Çünkü yaratılış amaçsızlığa teslim edildi. Bu da yaratılışın isteğiyle değil, onu amaçsızlığa teslim eden Tanrı’nın isteğiyle oldu. Çünkü yaratılışın, yozlaşmaya köle olmaktan kurtarılıp Tanrı çocuklarının yüce özgürlüğüne kavuşturulması umudu vardı” (Rom. 8:20-21) derken aynı şeyi öğretmektedir. Pavlus’un kullandığı ve “amaçsızlık” olarak çevrilen sözcük, Septuaginta’da (Eski Antlaşma’nın Yunanca çevirisi) Vaiz’deki hebel‘i çevirmek için kullanılan Yunanca sözcükle aynıdır.
3. Vaiz bize düşmüş bir dünyada neşenin mümkün olduğunu hatırlatır.
Yukarıda alıntılanan hebel çevirileri tamamen yanlış değildir. Günahla bozulmuş bir dünyada yaşayan fani varlıklar olduğumuz için, faaliyetlerimiz zaman zaman beyhude görünebilir. Meşguliyetimiz anlamsız görünebilir. Hayatlarımız boş gibi görünebilir. Vaiz’in tüm söyleyecekleri bunlar olsaydı, gerçekten de tökezlenecek bir kitap olurdu. Bu nedenle Vaiz’in söylemek zorunda olduğu üçüncü şeyi öğrenmemiz gerekir: düşmüş bir dünyada bile sevinç mümkündür.
Vaiz, sevincin onu bulmayı umduğumuz yerde bulunmadığını açıkça ortaya koyar. Büyük olaylarda ya da hatırlanmaya değer anlarda bulunmaz. Bunun yerine, günlük yaşamın sıradan, basit ve tekrar eden yönlerinde bulunur: “İnsan için yemekten, içmekten ve yaptığı işten zevk almaktan daha iyi bir şey yoktur. Gördüm ki, bu da Tanrı’dandır” (Vai. 2:24). Süleyman tekrar tekrar bizi öncelikle yaşamın bu sıradan yönlerini bulmaya ve bunlardan sevinç duymaya teşvik eder.
Ve ikinci olarak, bunların Tanrı’nın iyi armağanları olduğunu anlamamız için bizi teşvik eder: “Her insanın yiyip içmesi, yaptığı her işle doyuma ulaşması bir Tanrı armağanıdır” (Vai. 3:13; ayrıca bkz.Vai. 5:19-20; 8:15; 9:7). Yakup’un ifade ettiği gibi: “Her nimet, her mükemmel armağan yukarıdan, kendisinde değişkenlik ya da döneklik gölgesi olmayan Işıklar Babası’ndan gelir. O, yarattıklarının bir anlamda ilk meyveleri olmamız için bizleri kendi isteği uyarınca, gerçeğin bildirisiyle yaşama kavuşturdu” (Yak. 1:17-18). Ve O’nun bize burada verdiği sevinç, artık bozulmamış ve artık geçici değil, ölümsüz yaratıklar olduğumuz bir dünyada gelecek olan sevincin bir ön tadımıdır.
Bu makale Bilmeniz Gereken 3 Şey serisinin bir parçasıdır. Orijinal olarak Ligonier Hizmetleri blogunda yayınlanmıştır.
açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).