İsa’nın Duasının Bağlamı
13/08/2024
Mesih’in Halkı
20/08/2024
İsa’nın Duasının Bağlamı
13/08/2024
Mesih’in Halkı
20/08/2024

Üçlü–Birlik’teki Mesih Kişisi

Noel döneminde uygun bir şekilde Mesih’in insan oluşunu (enkarnasyon) ve Kral olduğunu vurguluyoruz. Ancak bu yerinde vurguları inkâr etmeden, Noel’in Mesih’i Kral olduğu kadar tümüyle Kâhin’dir (ve Peygamber’dir).

Eski Antlaşma kâhinleri, özellikle de başkâhinler, kurbanlar sunar ve halkları için dua ederlerdi (Lev. 16:15, 21). Onlar Tanrı’yla insanlar arasında aracıydılar (İbr. 5:1). Eski Antlaşma’daki başkâhinlerin art arda gelişi, görkemli tek Başkâhin olan İsa Mesih’in habercisiydi. O sadece Tanrı ile insanlar arasında aracılık eden basit bir insan değildi; Mesih gerçekte Tanrı ile insanlar arasında aracılık eden Tanrı-insan’dı (İbr. 8:6; bkz. 1.Ti. 2:5). Ayrıca, O sadece hayvan ya da tahıl kurbanları sunmadı; Mesih Kendisi’ni tek ebedi kurban olarak sundu (İbr. 7:27; 9:12). Son olarak, Kendisi ve başkaları için zayıf ve bazen etkisiz dualar sunmadı; Mesih görkemli ve etkili dualar sundu ve bunu yapmaya devam etmektedir (5:7; 7:25).

Mesih’in Yuhanna 17’de Baba’ya ettiği aracılık duası, O’nun öğrencileri ve sonraki tüm imanlılar için dileklerini içerir. Aynı zamanda, özellikle Yuhanna 17:1-8’de, Mesih aracılık rolünün yönlerini ortaya koyar, bu da O’nun gerçek Tanrı ve gerçek insan olarak kişiliğini öne çıkarır ve Baba ile olan özel ilişkisini vurgular. Bu yazıda, Yuhanna 17:1-8’in yorumundan sonra, bu aracılık rolü ve Mesih’in “gönderilen” olarak adlandırılması konusunda Baba ve Mesih arasındaki anlaşmayı açıklayacağım. Son olarak, Mesih’i daha derinden tanımamız ve O’na inanmamız için bizi teşvik edeceğim.

YUHANNA 17:1-8′İN YORUMU

Mesih duaya “Baba” diye başlar ve Kendisi’nden “Oğul” diye söz eder (17:1). Bu sözler, Baba ve Oğul’un şahısları arasında ezelden ebede uzanan ve Mesih’in yeryüzündeki yaşamı boyunca devam eden yakın ve sevgi dolu Üçlü–Birlik içerisindeki ilişkiyi harika bir şekilde yansıtır. Ancak bu olumlu nokta göz önüne alındığında, ilk yorum felaket habercisi olan bir uyarı içermektedir: “Saat geldi.” Yuhanna’nın Müjdesi’nde bu, Mesih’in çarmıha gerilmesine işaret eder (2:4; 12:23). Mesih daha sonra ilk isteğini ya da ricasını dile getirir: “Oğlun’u yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin” (17:1). Baba ve Oğul arasındaki bu karşılıklı yüceltme, yaklaşmakta olan korkunç çarmıhla ilgili olduğu için görünüşte şaşırtıcıdır (bu karşılıklı yüceltme Kutsal Ruh’u da içerir; 16:14).

Mesih’in karşılıklı yüceltme isteği daha önce verilenlerle temellendirilir. Baba, Oğul’a hem “bütün insanlık üzerinde yetki” hem de seçilmişleri “vermiştir”, böylece Oğul “[seçilmişlerin] hepsine sonsuz yaşam versin” (17:2). Bu duada “vermek” oldukça önemlidir. Oğul’un seçilmişlere vermesi için Baba tarafından Oğul’a verilen bu şey, Baba ve Oğul arasında önceden varılmış bir anlaşmayı ifade eder. Ayrıca Oğul, Tanrı olarak sonsuzluktan beri tüm yetkiye sahip olduğundan, tüm yetkinin bu şekilde verilmesi Oğul’un Tanrı-insan olarak aracılık rolüne işaret ediyor olabilir.

Daha sonra “sonsuz yaşam”ın tanımı verilir. Seçilmişler “Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih’i” tanıyacaktır (17:3). Baba’dan “tek gerçek Tanrı” olarak söz etmek, Mesih’in tamamen tanrısal olmaktan daha az tanrısal olduğunu göstermez. Niçin? Çünkü Yuhanna başka yerlerde Mesih’in tamamen Tanrı olduğunu açıkça göstermektedir (örneğin, 1:1; 5:18; 10:30; 17:5; 20:28). Oysa asıl mesele, gerçek tanrısal Baba’yı doğru bir şekilde tanımak için, O’nun gerçek tanrısal Mesih’le olan ilişkisini görmek gerektiğidir. Mesih’in nitelemesi ilginçtir; O, “[Baba olarak] gönderdiğin” Kişi’dir.

17:4’te Mesih daha önceki anlaşma uyarınca ne yaptığını belirtir: “Yapmam için bana verdiğin işi tamamlamakla seni yeryüzünde yücelttim.” Mesih bunu perşembe gecesi söylemesine rağmen, cuma günkü çarmıha gerilme olayını da bu ifadeye (“yeryüzünde”) dahil etmektedir. Elbette, Başkâhin olarak, tamamladığı kurban işini göğe yükseldiğinde de uygulayacaktır.

“Yeryüzündeyken” yaptığı işlerden söz ettikten sonra, Mesih göğe yükseldikten sonra gelecekteki yüceliğinden söz eder. “Baba, dünya var olmadan önce ben senin yanındayken sahip olduğum yücelikle şimdi beni yanında yücelt” (17:5). Bir kez daha Yuhanna’nın Müjdesi’nde Mesih’in tanrısallığı gözler önüne serilir. Mesih “dünya var olmadan önce” Baba’yla birlikteydi. Ayrıca, burada yüceliğin farklı yönleri ima edilmektedir. Mesih ebedi ilahi Oğul olduğu için sonsuzluk geçmişinde bir yücelik vardı. Mesih’in yeryüzündeyken Tanrı-insan olarak alçalma durumunda sahip olduğu yüceliğin bir şekilde farklı bir yönü vardı. Son olarak, Mesih’in cennette ezeldekine benzer bir yüceliği vardır, ancak bu yücelik Mesih’in beden almadan önceki sonsuz ilahî Oğul olarak değil, Tanrı-insan olarak sahip olduğu yücelik olacaktır.

Yuhanna 17:9-19 ayetleri açıkça Mesih’in öğrencileriyle ilgili ricaları içerir. Yuhanna 17:6-8, Baba’nın dilekleri neden kabul etmesi gerektiğine dair bazı gerekçeleri ya da mantığı içermektedir. Mesih “bana verdiğin insanlara senin [Baba’nın] adını açıkladı” (6. ayet) ve onlar “beni senin gönderdiğine iman ettiler” (8. ayet). Burada bir gelişme vardır: “Onlar senindiler, bana verdin ve senin [Baba’nın] sözüne uydular” (6. ayet). Yani, öğrencilerin seçimi Baba tarafından yapıldı; öğrenciler Oğul’a verildi; ve öğrenciler uygun şekilde karşılık verdiler. Bu nedenle, anlaşmanın bir parçası da Baba’nın Oğul’a bir halk vermesi ve Baba ve Oğul’un (ve Kutsal Ruh’un) onların iman etmelerini sağlamasıydı.

ANLAŞMA

Yukarıda belirtildiği üzere, Yuhanna 17:1-8 Baba ve Oğul arasında seçilmişlerin kurtuluşuyla ilgili bir anlaşmanın yönlerini içerir. Yuhanna’nın başka yerlerinde de bu anlaşmanın Kutsal Ruh’u da içerdiğini görüyoruz (örneğin, 3:34; 14:26; 15:26; 16:13-15). Bu anlaşma çeşitli isimlerle anılır. Reformcu ilahiyatçılar bu anlaşmaya atıfta bulunmak için öncelikle kurtuluş antlaşması, esenlik ahdi (Zek. 6:13) ya da pactum salutis terimlerini kullanmışlardır.

Kısacası, Kutsal Kitap’ın tamamı göz önünde bulundurulduğunda, kurtuluş antlaşması, seçilmişleri kurtarmak için Üçlü–Birlik içerisinde ezelde yapılan bir anlaşmadır. Bu anlaşma vaatleri, verilecek şeyleri, yapılacak işleri, gönderenleri (Baba ve Oğul) ve gönderilenleri (Oğul ve Kutsal Ruh), Mesih’in beden almayı ve seçilmişleri temsil etmeyi kabul etmesini, karşılıklı yüceltmeyi vb. içerir. Her ne kadar ezelde yapılmış olsa da anlaşma Mesih’in Tanrı-insan olarak aracılık rolüyle ilgilidir.

O hâlde bu kurtuluş antlaşması, lütuf antlaşmasıyla yakından ilişkilidir. Lütuf antlaşması Üçlü-Birlik Tanrı ile seçilmişler arasında zaman içinde yapılan bir anlaşmadır. Ancak bazı Reformcu teologlar kavramsal olarak birbirinden ayrı iki anlaşma/antlaşma değil, tek bir antlaşma görmeyi tercih etmişlerdir. Kurtuluş antlaşmasının yönlerinin lütuf antlaşmasına dahil olduğunu düşünürler. Çoğunlukla, bu iki görüş arasındaki farklar anlamsaldır.

Yuhanna 17:1-8’den Üçlü-Birlik içerisindeki anlaşma hakkında ne öğreniyoruz? Baba Mesih’e birçok şey vermiştir. Bunlar arasında özellikle seçilmişler vardır (17:2, 6; ayrıca bkz. 6:39; 10:29). Baba ayrıca O’na “bütün insanlık üzerinde yetki” (17:2) ve seçilmişlere vermesi için “sözler” vermiştir (8. ayet; bkz. 3:34). Son olarak Baba, Mesih’e “yeryüzünde” yapması gereken her şeyi özetleyen “işi” vermiştir (17:4; bkz. 4:34; 5:36-37). Baba, Mesih’e bir şeyler vermenin yanı sıra, Mesih’i “göndermiş” (17:3, 8) ve O’nu yücelteceğini vaat etmiştir (1. ayet; bkz. 8:54).

Yuhanna 17:1-8’de Mesih seçilmişleri kabul eder ve onlarla uygun bir şekilde ilgilenir. Aynı zamanda “verir”. Seçilmişlere “sonsuz yaşam” verir (17:2; ayrıca bkz. 6:40; 10:28) ve onlara Baba’nın “sözlerini” verir (17:6; bkz. 1:1; 3:34). Baba ve Kutsal Ruh’la birlikte, seçilmişlerin “senin [Baba’nın] sözünü tutmalarını”, “gerçeği bilip” “beni [Mesih’i] senin [Baba’nın] gönderdiğine iman etmelerini” sağlar (17:6, 8). Seçilmişler için özel kâhinlik işlevlerine gelince, Mesih’in işi çarmıha gerilme aşağılanmasına katlanmayı (“saat geldi”; 17:1) ve onlar için dua etmeyi (ayetler 6-9) içeriyordu. Mesih’in, seçilmişleri bir insan olarak temsil etmesi ve onlar için ölmesi gerektiği göz önüne alındığında, anlaşmanın bir parçası da O’nun beden almasını içerir. Son olarak ve Baba’yla daha doğrudan ilgili olarak, Mesih Baba’nın Kendisi’ne verdiği “işi tamamlayarak” Baba’yı “yüceltti” (4. ayet; bkz. 9:4) ve Mesih seçilmişlere “senin [Baba’nın] adını açıkladı” (17:6; bkz. 10:25).

GÖNDERDİĞİN İSA MESİH

Başkâhinlik Duası’nda Mesih Kendisi’nden “Senin [Baba’nın] gönderdiğin İsa Mesih” olarak söz eder (17:3). Yuhanna’nın Müjdesi’nde “göndermek” fiili önemli sayıda –tam olarak elli sekiz kez– kullanılmıştır. (İngilizce “to send” sözcüğünün arkasında aslında iki Grekçe sözcük vardır: pemp [otuz bir kez] ve apostell [yirmi yedi kez]. Yuhanna’da neredeyse eşanlamlıdırlar). “Göndermek” Üçlü-Birlik’in kişileri arasında birçok kez kullanılır. Baba, Mesih’i (3:17; 5:36; 7:28; bkz. 1.Yu. 4:9) ve Kutsal Ruh’u (14:26; 15:26) gönderir. Gönderilmiş Olan Mesih de, Kutsal Ruh’u gönderir (15:26; 16:7; krş. Vah. 5:6). Eğer bu yeterli değilse, imanlılar da bu gönderme eyleminin bir parçasıdır. “Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizi gönderiyorum” (20:21; bkz. 13:20; 17:18).

Bunu daha da pekiştirmek amacıyla, Mesih, Baba’ya sık sık “beni gönderen” sıfatını verir (örneğin, 5:23-24; 6:38, 44; 8:16; 12:45; 14:24; 16:5). Benzer şekilde, Mesih Kendisi’ne dört kez Baba’nın gönderdiği Kişi sıfatını verir (3:34; 5:38; 6:29; 17:3).

Mesih’in Kendisi’ni tanımlayan “Senin [Baba’nın] gönderdiğin” (17:3) sıfatından Mesih’in kişiliği hakkında ne öğreniyoruz? İlk olarak, Mesih’i anlamanın O’nu Üçlü-Birlik’in bir kişisi olarak anlamak olduğunu öğreniriz. Üçlü-Birlik’le ilgili olmayan bir Mesih, Mesih değildir. Baba ve Kutsal Ruh’la sadece göstermelik bir bağlantısı olan bir Mesih, sadece göstermelik bir Mesih’tir. Kutsal Kitap’ın Mesih’i, Baba ve Kutsal Ruh’la tam bir birliktelik içinde olan ve bu bağlantı tarafından tanımlanan Mesih’tir.

İkinci olarak, Mesih’in büyük kurtarıcı görevinin bir Üçlü-Birlik çalışmasının parçası olduğunu öğreniriz. Mesih, Baba tarafından gönderilmiştir ve Mesih, Kutsal Ruh’u gönderir. Kurtuluşumuzun planı ve icrası Üçlü-Birlik’tedir. Üçlü Birlik’in her bir kişisi aynı işi yapar, ancak her biri bunu farklı kişiliğine uygun bir şekilde ve diğer ikisinden ayrılmaz bir şekilde yapar, çünkü sonuçta işi yapan yalnızca Tek bir ilahi varlık vardır. Çeşitli “göndermeler” bunu göstermektedir. Mesih kimdir? Baba’nın gönderdiği ve Kutsal Ruh’u gönderen Kişi. Baba kimdir? Mesih’i gönderen ve Kutsal Ruh’u gönderen Kişi. Bu göndermelerin amacı nedir? Seçilmişlerin kurtuluşu.

Üçüncüsü, Mesih’in gönderilişini, bunun Üçlü-Birlik içi ilişkilerle olan bağlantısını düşündüğümüzde daha iyi anlarız. Burada daha gizemli bir alana giriyoruz. İlk olarak, Mesih’in gönderilmesiyle ilgili bir imaya geçmeden önce biraz arka plan faydalı olacaktır. Kilisenin uzun zamandır söylediği gibi, Üçlü-Birlik’teki kişilerin içsel ilişkileri, yaratılış ve kurtuluştaki özel dışsal işlerinin zeminidir. Yani, Üçlü-Birlik’in her bir ferdinin yaratılış ve kurtuluştaki rolleri, Üçlü-Birlik içinde Baba, Oğul ve Kutsal Ruh arasında her zaman var olan ilişkilere benzer. Dolayısıyla, Kutsal Kitap bize bu ilişkinin var olduğunu gösterdiğine göre, içsel ilişkilerden dışsal işlere ya da tam tersi çıkarımlarda bulunmak dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Ancak, özellikle Mesih’in kurtuluştaki rolü düşünüldüğünde bazı uyarılar gereklidir. Burada, içsel ilişkiler ve dışsal işler arasındaki bağlantı mevcuttur, ancak bu bağlantı (1) kurtuluş antlaşması ve (2) Mesih’in Tanrı-insan olarak aracılık rolünde olması yoluyla “filtrelenmelidir”.

Bu arka plan bilgisiyle, içsel ilişkiler ve dışsal işler arasındaki bağlantı “gönderimler” için nasıl geçerlidir? Yuhanna’da içsel ilişkiler ve dışsal gönderimler arasında güçlü bir ilişki var gibi görünmektedir. Üçlü-Birlik içinde, Kutsal Ruh ebediyen Baba ve Oğul’dan gelir. Bu, Kutsal Ruh’un Baba ve Oğul tarafından dışsal olarak gönderilmesiyle örtüşmektedir (15:26). Üçlü-Birlik içinde Oğul, Baba tarafından ebediyen açığa çıkarılır (5:26). Bu, Oğul’un Baba tarafından dışsal olarak gönderilmesiyle örtüşmektedir (7:29; 8:42). Bu bağlantılar göz önüne alındığında, Mesih’in gönderilmesiyle ilgili olası bir yanlış anlamayı düzelten sadece bir imaya göz atmak istiyorum. İlk bakışta, tanrısal bir kişinin gönderilemeyeceği düşünülebilir. Ancak, Oğul’un Baba tarafından ebedi olarak açığa çıkarılışının Mesih’in tanrısallığını etkilemediğini bilmek, Mesih’in Baba tarafından gönderilmesinin O’nun tanrısallığını etkilemediği gerçeğini doğrular.

MESİH’İ DAHA DERİNDEN TANIMAK

Yuhanna 17:8’de bilmek ve iman etmek arasında bir paralellik vardır. Mesih, Baba’ya şöyle der: “[Onlar] senden geldiğimi bildiler; beni senin gönderdiğine inandılar” (vurgu eklenmiştir). Burada olduğu gibi Kutsal Kitap’ta da çoğu zaman bilgi sadece entelektüel bir bilgi değildir. Gerçek inanç ve güvenle bağlantılı bir bilmedir. Bir Hristiyan için, en iyi ihtimalle, Mesih’in yönleri hakkında daha fazla şey öğrenmek (ya da yeniden hatırlamak veya daha fazla onaylanmak) O’nu daha derinden tanımak/iman etmektir.

Yuhanna 17:1-8’deki ifadeler ve gerçekler soluk kesicidir. Üçlü-Birlik içerisindeki gerçeklik hakkında önemli hakikatler öğreniriz. Karşılıklı yüceltme, bir kurtuluş antlaşması ve gönderme ilişkileri vardır. Mesih’in şahsıyla ilgili önemli gerçekleri anlarız. O Tanrı-insan’dır, Baba tarafından gönderilmiştir (ve Kutsal Ruh’u gönderir), bizim için isteyerek ölmüştür ve bizim için dua eder.

Burada kurtuluşumuzla ilgili önemli gerçekleri öğreniriz. Burada “sonsuz yaşam” olarak adlandırılır (3. ayet). Bu yaşam sonsuz Tanrı’yla birlikte bir yaşamdır. Bu yaşam biz hak etmeyenlere Mesih tarafından verilmiştir (2. ayet). Üçlü-Birlik’in “sözlerini” mutlu bir şekilde “tuttuğumuz” ve “aldığımız” bir yaşamdır (6, 8. ayetler; bkz. 16:12-15). En iyi halimizle, Mesih’i giderek daha fazla tanıdığımız/iman ettiğimiz ve O’nu yücelik içinde görmeyi dört gözle beklediğimiz bir yaşamdır.

Mesih’i tanımanın/iman etmenin bir yönü de O’nu taklit etmektir (13:15). Yuhanna 17:1-8’de, Mesih’in Baba’yla (ve Kutsal Ruh’la) olan ilişkisini görmek, uygun niteliklerle, diğer Hristiyanlarla olan etkileşimimiz için bir örnek oluşturur (11:41-42). Mesih iletişim kurdu. Başkasını yüceltmeye istekliydi. Gönderilmeye istekliydi ve bir göndericiydi. Başkalarının yararı için zor işleri başarmaya istekliydi. Başkaları için dua etmeye istekliydi. Kendisi’ne armağanlar verilmesine ve armağanlar vermeye istekliydi. Diğer sebeplerin yanı sıra Baba’ya olan sevgisi nedeniyle de başkalarını severdi.

Yuhanna 17:1-8 ayetleri Kutsal Ruh tarafından Baba’nın gönderdiği kâhin Oğul’u daha derinden tanımamız/iman etmemiz için kullanılsın.


Bu makale orijinal olarak Ligonier Hizmetleri Table Talk Magazine blogunda yayınlanmıştır.

açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).

Robert J. Cara
Robert J. Cara
Dr. Robert J. Cara, Charlotte, Kuzey Carolina'da bulunan Reformed Theological Seminary'de baş akademik yönetici ve Hugh ve Sallie Reaves Yeni Antlaşma Profesörüdür. Cracking the Foundation of the New Perspective on Paul adlı kitabın ve İbraniler kitabı üzerine yakında çıkacak olan bir yorumun yazarıdır.