Ölçülülük nedir?
29/10/2024Şehvet Nedir?
05/11/2024Öfke Nedir?
Öfke, insani kötü alışkanlıklar arasında iki yönden benzersizdir. Birincisi, Kutsal Kitap Tanrı‘nın öfke göstermesini antropomorfik olarak tanımlar. O şehvet, gurur ya da tembellik için kışkırtılmaz ama O öfkelenir (örn. Çık. 32:11). Tanrı kötülüğe karşı ilahi hoşnutsuzluğunu ifade eder. Tanrı mükemmel bir şekilde doğru olduğu için, öfkenin uygun bir şekilde anlaşılması ve gösterilmesi gerekir.
İkincisi, öfkeli insanlar öfkelerinin farkına varamazlar. Günah elbette bizi kör eder ama öfkenin bu konudaki yeri ayrıdır. Öfke genellikle öfkeli kişi dışında herkes için barizdir. Bu öz-farkındalık eksikliği öfkenin uzmanlık alanıdır. Gerçek şu ki, ne kadar öfkeli olursak, kendimizin haklı ve diğer insanların haksız olduğundan o kadar emin oluruz. Öfkenin bu benzersiz özelliklerini akılda tutarak, öfkenin Kutsal Kitap’taki kısa bir tanımını aşağıda bulabilirsiniz.
Öfkenin Temelleri
Öfke, “Bu yanlış” der. Bu bir yargıdır ve yargı insanlığımızın özünde vardır. İnsanların yargıda bulunmaması mümkün değildir. Bizler iyiyi kötüden ayırt etme vazifesiyle yaratıldık ve Rab’bi taklit ederek (örnek alarak) ve O’na boyun eğerek yargıda bulunmak üzere yaratıldık.
Öfke, “Bunu düzelteceğim” der. Öfke, bir yanlış hakkında bir şeyler yapmaya zorlar. Yanlış, bir suçu görmezden gelme düzeyini aşmıştır ve öfke bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini kabul eder.
Tanrı’nın Öfkesi
Tanrı iyidir ve öfkesinde adildir. Tanrı gururlu gözlerden, yalancı dilden, katillerden, düzenbazlardan, yalancı tanıklardan, anlaşmazlık çıkaranlardan (Özd. 6:16-19), dürüst olmayan terazilerden (Özd. 20:10) ve boşanmanın yol açtığı adaletsizliklerden (Mal. 2:16) nefret eder. Tüm bunlar Şeytan’ın karakterini taklit etmektedir ve yargılanacaklardır. Tanrımız her şeyi yoluna koyacak bir savaşçıdır (Mez. 18:6-8).
Bu kutsal öfkenin sergilenişini izleyin; bizimkine hiç benzemez. Tanrı “tez öfkelenme[z]” (Çık. 34:6). Haklı öfkesinde bile, halkı için yardım (rahatlık) sağlamaya isteklidir (Çık. 32:14). Mesih’teki sevgisi sınır tanımazken, O’nun öfkesi sınırlar içine yerleştirilmiştir. Bu sevgi, en iyi şekilde, Tanrı kendi öfkesini başka yöne çeviren ilahi planını açıkladığında tam olarak bilinmiştir: doğru Oğlu bizim yerimize ezildi.
Tamamen Tanrı ve tamamen insan olan İsa, öfkesinde iyidir. Ferisiler O’nun eli sakat bir adamı iyileştirmesini engellemeye çalıştıklarında (Mar. 3:5), para bozanlar Yahudi olmayanların tapınmasına engel olduklarında (Yu. 2:13-17) ve öğrencileri O’nu küçük çocuklardan uzak tutmaya çalıştıklarında (Mar. 10:14) İsa öfkelenir. Yine de şuna dikkat edin. İsa’nın öfkesi sadece O’nun tepkisi değil, aynı zamanda Baba Tanrı’nın iradesinin bir ifadesidir (Yu. 6:38).
Öfkemiz
- Öfkemiz çoğu zaman kılık değiştirerek gelir.
Öfke cinayet, şiddet, nefret, bağırma, tartışma, küfretme, çatışma, suçlama, intikam, sinirlilik, kıskançlık, iftira, dedikodu, başkalarının sıkıntılarından zevk alma, alaycılık, homurdanma ve şikâyet etme, içine kapanma ve sessizlikte bulunabilir. Öfkeyle ilgili bir sorununuz olmadığını düşünüyorsanız, olduğunu varsayın. - Öfkemiz genellikle gurur ve bencil arzulardan kaynaklanır.
Öfkemizde İsa’yı taklit etmeye çağrılıyoruz ve Elçilerin İşleri, 1. ve 2. Korintliler ve Galatyalılar gibi yerlerde anlatılan Elçilerin öfkelerini olumlu bir şekilde ifade etmelerinde görüldüğü gibi, Hristiyanlar artık Ruh’un gücüne sahiptir. Yine de burada bir uyarıda bulunmalıyız: insan öfkesi, sanki doğru yargıç bizmişiz gibi, sanki kendi yüceliğimiz tehlikedeymiş gibi ve sanki yargı kendi elimizdeymiş gibi yaşamayı tercih eder. Öfkemiz çoğu zaman gururludur, bencil arzularla ve kendi haklarımıza olan bağlılıkla doludur (bkz. Yak. 4:1-10). Öfkemiz başkalarına karşı yapılan haksızlıklara yöneldiğinde bile, genellikle kimseye hesap vermeyen bir kanunsuz olarak ilerler. Günahkâr insan öfkesi Tanrı’yı aramaz, haklı olmayı sevgiden daha çok önemser ve bize gösterilen merhameti unutur (Mat. 18). - Öfkemiz çoğu zaman Şeytan’ı taklit eder.
Öfkenin ölümcül doğası göründüğünden daha da korkutucudur. Öfkemiz çoğu zaman beden-ölüm-iblis ittifakına katıldığımızı ortaya koyar. “Başlangıçtan beri katil … [ve] yalancı” (Yu. 8:44) olan kişiyi taklit ederiz. Bu ortaklık, öfkenin neden kötülükten ziyade iyilik olarak algılandığını ve öfkeli insanların neden kendileri hakkında yalanlara inandıklarını açıklamaktadır. - Öfkemiz günahkâr kökü nedeniyle çoğu zaman ölümü hak eder; İsa günahın hak ettiği ölümü Kendi üzerine alır.
Umudumuz, Ruh’un bizi ışığa getirmesi, ölüm saçan yollarımız konusunda bizi ikna etmesi, İsa’nın sabrını ve temizleyen kanını göstermesidir; böylece iman ve tövbeyle İsa’ya gelebilir, günahlarımız için yas tutabilir (Yak. 4:9), günah işlediğimiz kişilerden bağışlanma dileyebilir, Rab korkusunu öğrenebilir ve şükredebiliriz (2.Ko. 7:10).
Elbette bu konu hakkında çok daha fazlası söylenebilir. Örneğin, bu açıklamalar, öfkeli insanlara yardım etmek istiyorsak ihtiyacımız olan pastoral bilgeliği sağlamamaktadır. Bu bilgelik korkulara, yalnızlığa ya da öfkeli insanların öfkeli insanlar tarafından nasıl mağdur edildiklerine odaklanmayı seçebilir. Öfke kesinlikle bunlara eşlik edebilir. Ancak öfkeyle ilgili bu genel bakış, en azından kendi ruhlarımızdaki öfkeyi aramak için yeterli olacaktır.
Bu makale Erdemler ve Erdemsizlikler serisinin bir parçasıdır. Orijinal olarak Ligonier Hizmetleri blogunda yayınlanmıştır.
açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).