İman Açıklamaları Hakkında Bilmeniz Gereken 5 Şey
02/07/2024Güvence Hakkında Bilmeniz Gereken 5 Şey
09/07/2024Oğulluğa Alınma Hakkında Bilmeniz Gereken 5 Şey
İmanlıların İsa Mesih’e iman ederek elde ettikleri temel faydalar arasında oğulluğa alınma belki de en çok göz ardı edilen konudur. Aklanma çok tartışılan bir konudur ve kutsallaştırılma da imanlılar olarak günlük yaşamımızın bir parçasıdır. Ancak oğulluğa alınma da önemlidir ve onu anlamak ve içerdiği kıymetli gerçeklere güvenmek imanlıların yaşamlarında meyve verecektir. İşte oğulluğa alınma hakkında bilmeniz gereken beş şey.
1. Oğulluğa alınma, Mesih’le bir olmanın faydalarından biridir.
Aklanma ve kutsallaştırılma gibi, oğulluğa alınma da imanlılara yalnızca iman yoluyla İsa Mesih’le bir olmaları sayesinde gerçekleşir. Westminster Uzun Kateşizmi şöyle bildirir:
“Oğulluğa alınmak, Tanrı’nın, Oğlu İsa Mesih’te ve İsa Mesih uğruna verdiği karşılıksız lütfunun bir eylemidir; bu sayede aklanmış olan, yani oğulluğa alınan herkes, O’nun ismiyle mühürlenmiş olan ve Oğul’un Ruhu’nu alanlar, O’nun babacan ilgisi ve takdiri altında, Tanrı’nın oğullarının tüm özgürlüklerini ve ayrıcalıklarını kabul eder, tüm vaatlerin mirasçıları ve görkem içinde Mesih’le ortak mirasçılar yapılırlar.” (WUK 74)
Oğulluğa alınma, İsa Mesih’in işinden kaynaklanan ve bizi bu yeni konumun getirdiği tüm ayrıcalıklarla birlikte Tanrı’nın ailesine katan tek seferlik, nihai bir eylemdir (Yu. 1:12).
2. Oğulluğa alınma, Tanrı’nın ailesinin bir üyesi olmak demektir.
Doğal hâlimizle Tanrı’nın ailesine yabancılaşmış durumdayız. Günahın kölesi olarak Şeytan’a aitiz (Yu. 8:44; Ef. 2:1-3). Ancak oğulluğa alındığımızda, Tanrı’nın ailesine kabul edilir ve O’nun çocukları olarak adlandırılırız. Elçi Pavlus, durumumuzdaki bu görkemli değişiklik hakkında şöyle yazar “Böylece artık yabancı ve garip değil, kutsallarla birlikte yurttaş ve Tanrı’nın ev halkısınız” (Ef. 2:19).
3. Oğulluğa alınmamız, Tanrı’nın Babamız olduğu anlamına gelir.
On dokuzuncu yüzyılın sonlarında, önde gelen liberal ilahiyatçı Adolf von Harnack, Hristiyanlığın özünü iki gerçeğe indirgemiştir: insanın evrensel kardeşliği ve Tanrı’nın evrensel babalığı. Ancak Tanrı tüm insanların Yaratıcısı olsa da tüm insanlarla babalık ilişkisi içinde değildir. Tanrı’ya Baba olarak sahip olmak ve Tanrı’nın oğlu olmak, O’nun ailesine oğulluğa alınanlar için ayrılmış bir ayrıcalıktır (Yu. 1:12). Elçi Yuhanna’nın huşu içinde şöyle demesinin nedeni budur: “Bakın, Baba bizi o kadar çok seviyor ki, bize “Tanrı’nın çocukları” deniyor! Gerçekten de öyleyiz.” (1Yu. 3:1). Ferisilerin İsa’nın Tanrı’ya Baba demesinden bu kadar rahatsız olmalarının (Yu. 5:18) ve İsa’nın öğrencilerine Tanrı’ya Babaları olarak dua etmelerini öğretmesinin (Mat. 6:9) nedeni budur.
4. Oğulluğa alınmamız, Tanrı’ya erişebilmemiz anlamına gelir.
Roma Katolik ilahiyatının en büyük trajedilerinden biri azizler ilahiyatıdır. Roma Katoliklerine Tanrı’nın dualarını duyamayacak kadar meşgul olduğu, bu nedenle azizlerden, özellikle de Meryem Ana’dan kendileri adına aracılık etmelerini istemeleri gerektiği öğretilir. Bu korkunç bir öğretidir. Gerçek imanlıların aracılık istemelerine gerek yoktur, çünkü tek Aracı olan Mesih aracılığıyla Tanrı’nın Kendisi’ne erişebilirler (Yu. 14:13-14; 1Ti. 2:5). Pavlus şöyle yazar: “O’nun aracılığıyla hepimiz [yani Yahudi ve Yahudi olmayan imanlılar] tek Ruh’ta Baba’nın huzuruna çıkabiliriz” (Ef. 2:18; bkz. Rom. 5:2).
5. Oğulluğa alınma, Tanrı’nın çocukları olarak haklarımız olduğu anlamına gelir.
İsa Mesih, doğası gereği Tanrı’nın Oğlu’dur ve bizler de oğulluğa alınma yoluyla Tanrı’nın çocuklarıyız. Bu konum, Ağabeyimiz ile birlikte yararlandığımız bir takım hak ve faydaları da beraberinde getirmektedir. Bu haklar ve faydalar arasında Ruh’un armağanı, Tanrı’nın adının bahşedilmesi, yasanın köleliğinden özgürlük, Mesih’in acılarında ve yüceliğinde paydaş olmak ve özellikle Mesih’te olanlar için saklanmış bir miras bulunmaktadır. Elçi Pavlus şöyle yazar:
“Tanrı’nın Ruhu’yla yönetilenlerin hepsi Tanrı’nın oğullarıdır. Çünkü sizi yeniden korkuya sürükleyecek kölelik ruhunu almadınız, oğulluk ruhunu aldınız. Bu ruhla, “Abba, Baba!” diye sesleniriz. Ruh’un kendisi, bizim ruhumuzla birlikte, Tanrı’nın çocukları olduğumuza tanıklık eder. Eğer Tanrı’nın çocuklarıysak, aynı zamanda mirasçıyız. Mesih’le birlikte yüceltilmek üzere Mesih’le birlikte acı çekiyorsak, Tanrı’nın mirasçılarıyız, Mesih’le ortak mirasçılarız” (Rom. 8:14-17; bkz. Ef. 1:11-14).
Göklerdeki Babamız’ın bizi sevgiyle oğulluğa aldığını bilmenin verdiği rahatlık ve güven içinde yaşamaya devam edelim.
Bu makale orijinal olarak Ligonier Hizmetleri blogunda yayınlanmıştır.
açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).