Kurtaran İman Nedir?
27/02/2024
Mısır’dan Çıkış Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
07/03/2024
Kurtaran İman Nedir?
27/02/2024
Mısır’dan Çıkış Hakkında Bilmeniz Gereken 3 Şey
07/03/2024

Koyunlarımı Güt

İsa dirilişinden sonra üçüncü kez öğrencilerine göründüğünde onlara, “Gelin, yemek yiyin” dedi (Yu. 21:12). İsa dirilmiş görkemiyle arkadaşlarını yemeğe davet etmeye tenezzül etmiştir ve bu bağlamda İsa’nın Simun Petrus’la yaptığı son konuşmayı okuruz.

İsa üç kez, “Simun, beni seviyor musun?” diye sorar. Bu bölümün klasik yorumu, Simun Petrus’un İsa’yı üç kez reddetmesi gibi – O’nu sevmek bir yana, tanımayı bile reddetmesi – İsa’nın da bu üç soruyla karşılık verdiğidir: “Simun, beni seviyor musun?” Ancak bu tekrar için en az bir başka olası yorum daha vardır. Özellikle, belki de burada bulduğumuz şey tekrar yoluyla vurgu ilkesidir.

İsa bir konuyu vurgulamak için, derin bir öğretiden önce sözlerine sık sık “Doğrusu, doğrusu” ya da “Size doğrusunu, doğrusunu söyleyeyim” diyerek başlardı. Kutsal Yazılar’da bunu tekrar tekrar görürüz; bir ifadenin doğruluğu tekrarlanarak vurgulanır. Elçi Pavlus şöyle der: “lanet olsun ona… ona lanet olsun der (Gal. 1:8-9). Seraflar Tanrı’nın tahtının önünde birbirlerine, “Kutsal, kutsal, kutsal” (Yşa. 6:3) diye haykırırlar. Ayrıca Vahiy’de Tanrı’nın gazabı açığa çıktığında, “vay, vay, vay haline!” diye feryat ettikleri duyulur (8:13).

İster Petrus’un inkârıyla bağlantılı olsun, ister tekrar yoluyla vurgulama ilkesiyle ilgili olsun, yapılan yorum ne olursa olsun, bu metin her kilise üyesinin ve pastörün duyması gereken bir metindir.

Belki de Kutsal Yazılar’da Tanrı’nın halkı için kullanılan en yaygın ve en sevilen metaforlardan biri koyun metaforudur. Aklımıza hemen Davut’un bir çoban olarak kendi deneyimlerinden yola çıktığı ve Tanrı’ya bir çobanın niteliklerini atfettiği Mezmur 23 gelir: “Rab çobanımdır” (1. ayet). Bu metafor İsa’nın Kendisini İyi Çoban olarak ilan ettiği Yeni Antlaşma’ya da taşınır (Yu. 10).

Tanrı’yı ve Mesih’i çobana benzetmek çok yerindedir. Filistin’de yaşayan herkes koyunların kendi çobanlarına ne kadar bağımlı olduklarını bilirdi. Açıkçası, Tanrı’nın halkının koyunlara benzetilmesi beni biraz rahatsız ediyor. Eğer koyunlar hakkında bir şeyler biliyorsanız, bu pek de övgü dolu bir benzetme değildir.

Bir keresinde Michigan’da golf oynarken birdenbire çobanı olmayan bir koyun sürüsünün çim sahanın tam ortasına geldiğini görmüştüm. Ne yaparsak yapalım o koyunlardan kurtulamadık. Kaybolmuş koyunlar gibi amaçsızca koşturuyorlardı çünkü onlara rehberlik edecek kimse yoktu.

Ancak yine de Tanrı, kendi halkını tanımlamak için doğadan yararlanır ve bunu pek de övgü dolu bir şekilde yapmaz. Tanrı’nın işleriyle ilgili olarak, genellikle koyunlar gibiyizdir – biraz kalın kafalıyızdır. Bütün bunlar Petrus’un İsa’yla son karşılaşmasının arka planının bir kısmını oluşturur.

İsa Petrus’u koyunlarını güderek kendisine olan sevgisini göstermeye çağırır. Bu metinden öğrenmemiz gereken ilk şey, Tanrı halkının Mesih’in koyunlarından oluştuğudur. İsa, “Koyunlarımı otlat” demiştir (Yu. 21:17). Bu koyunlar O’nun kuzularıdır. Bir kişi bir kiliseye pastör olarak atandığında, İsa tarafından satın alınmış olan kuzularla ilgilenmekle görevlendirilir. Tanrı’nın halkını bir pastörün bakımına emanet etmesinden daha büyük bir kutsal emanet yoktur.

Peki Mesih’in koyunlarını otlatmak ne anlama gelir? Onlarla ilgilenmek ne anlama gelmektedir? Elbette yiyecek, bedenlerimizin beslendiği başlıca maddedir. Mesih’in öğrencisine söylediği şey esasen şudur: “Koyunlarımı beslemekten seni sorumlu tutuyorum. Onları sen besleyeceksin.”

Mesih’in koyunlarını besleme çağrısı inanılmaz bir sorumluluğu da beraberinde getirir. Pastörler Tanrı’nın halkını gerçekle beslemelidir. Vaazları hazırlamak için harcadıkları zaman konusunda kesinlikle titiz olmalıdırlar. Kutsal Yazılar’a ilişkin anlayışlarının doğru olduğundan ve Tanrı Sözü’nü çarpıtmadıklarından, eğip bükmediklerinden, sahteleştirmediklerinden ya da daha da kötüsü yerine başka bir şey koymadıklarından emin olmalıdırlar. Çürümüş yiyecekler insanları zehirler. Tanrı’nın halkını besleyecek tek gıda, Tanrı Sözü’nün gerçeğinin gıdasıdır.

Bu gerçeğin dolaysız bir sonucu, bir çobanın çağrılmadığı bazı şeyler olduğudur.

Bir çobanın çağrılma amacı eğlendirmek değildir. Çobanlar koyunlarının kaybolmadığından emin olmak için çağrılırlar. Bu, her pastörü geceleri uykusuz bırakmaya yeterlidir. Cemaatte İsa’yı hiç tanımayan insanlar olabilir. Pazar sabahı vaaz vermenin temel görevinin Tanrı’nın halkını beslemek olduğuna inanıyorum, ancak pastörler kiliselerinin kurtarılmışlardan başka kimseyle dolu olmadığını varsayarlarsa görevlerini kesinlikle ihmal etmiş olurlar. Her pazar, cemaatte yeniden doğmamış, Tanrı Sözü’nü hiç duymamış insanlar vardır. Şayet pastör onları seviyorsa, onları Tanrı’nın bütün öğütleriyle beslemelidir. Bir çoban popüler psikoloji sunmaya çağrılmamıştır. Kişisel gelişim sadece Siyon kızının yarasını hafifçe iyileştirir. Göklerin altında koyunları besleyecek olan tek şey Tanrı Sözü’dür. Tanrı’nın halkının büyümek için umutsuzca ihtiyaç duyduğu besin budur.


Bu yazı R.C. Sproul’un “Feed My Sheep” başlıklı 2008 Ligonier Ministries Pastors Conference mesajından alınmıştır. Bu makale orijinal olarak Ligonier Hizmetleri blogunda yayınlanmıştır.

açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).

R.C. Sproul
R.C. Sproul
Dr. R.C. Sproul Ligonier Hizmetlerinin kurucusu, Sanford, Florida'daki Saint Andrew's Şapeli'nin ilk vaizi ve eğitim hizmetkârı olup, aynı zamanda Reformation Bible College'ın ilk başkanı ve Tabletalk dergisinin genel yayın yönetmeniydi. Renewing Your Mind adlı radyo programı hâlen dünya çapında yüzlerce radyo istasyonunda her gün yayınlanmakta ve internet üzerinden de dinlenebilmektedir. Dr. Sproul, aralarında Türkçeye de tercüme edilmiş olan Tanrı'nın Kutsallığı, Tanrı'nın Seçimi ve Everyone's a Theologian'ın da bulunduğu yüzden fazla kitap yazmıştır. Kutsal Yazılar’ın yanılmazlığını ve Tanrı'nın halkının O'nun Sözü üzerinde imanla durması gerektiğini açıkça savunmasıyla dünya çapında tanınmıştır.