Kürtaj Hakkı Yanlısı Ne Anlama Geliyor?
25/01/2024
Tanrı Egemen Olduğuna Göre, İnsanlar Nasıl Özgür Olabilir?
01/02/2024
Kürtaj Hakkı Yanlısı Ne Anlama Geliyor?
25/01/2024
Tanrı Egemen Olduğuna Göre, İnsanlar Nasıl Özgür Olabilir?
01/02/2024

Aklanmanın Araçsal Sebebi

Reformasyonun aklanma öğretisi sıklıkla “yalnızca imanla” anlamına gelen sola fide ifadesiyle özetlenir. Sola fide ifadesi, aklanmanın yalnızca iman yoluyla olduğu öğretisini anlatır.

Roma Katolik Kilisesi de tarihsel olarak aklanmanın iman yoluyla olduğunu öğretmiştir. İmanın aklanmanın ilk aşaması olduğunu söylerler. Aklanmamızın temeli ve kaynağıdır. Roma, aklanma için imanın gerekliliği konusunda ısrar eder. Dolayısıyla, sola fide’deki fide Roma tarafından açıkça kabul edilmektedir. Roma tarafından kabul edilmeyen şey sola’dır, çünkü iman aklanmanın başlangıcı, temeli ve kaynağı olsa da, sadece varlığı aklanmayı gerçekleştirmek için yeterli değildir. Aklanmamız için imanın yanı sıra bir şey daha olmalıdır – gerekli bir koşul. Gerekli koşul, bir etki ya da sonucun ortaya çıkması için mevcut olması gereken bir şeydir, ancak varlığı sonucu garantilememektedir.

Örneğin, normal şartlar altında yangın için gerekli koşullardan biri oksijenin varlığıdır. Ancak, neyse ki bizim için, sadece oksijenin varlığı yangına neden olmak için yeterli değildir. Eğer öyle olsaydı, her nefes alışımızda yanardık. Dolayısıyla gerekli koşul ile yeterli koşulu birbirinden ayırırız. Yeterli koşul, sonucun takip edeceğini kesinlikle garanti eder.

Bu ayrım göz önüne alındığında, iman ve aklanma arasındaki ilişkiye dair Roma Katolik görüşü ile Reformasyon görüşü arasındaki farkı görebiliriz. Katolik Roma görüşüne göre, iman aklanma için gerekli bir koşuldur, yeterli bir koşul değildir. Protestan görüşünde ise iman aklanma için sadece gerekli bir koşul değil, aynı zamanda yeterli bir koşuldur. Başka bir deyişle, Mesih’e iman edip güvendiğimizde, Tanrı bizi kesinlikle kendi gözünde aklanmış ilan edecektir. Kutsal Kitap’ın görüşü olan Reformasyon görüşüne göre, eğer iman mevcutsa, aklanma da kaçınılmaz olarak mevcuttur.

Reform görüşünde aklanma olmadan imana sahip olabileceğimiz düşünülemez. İman olmadan aklanamayız ve aklanma olmadan da iman edemeyiz. Roma, iman olmadan aklanamayacağımızı ama aklanma olmadan iman edebileceğimizi söyler. İmanımızı koruyabilir ama aklanma lütfunu yok edecek ölümcül bir günah işleyebilir, böylece (uygun bir kefaret olmadan) lanetlenebiliriz. Ancak Reformculara göre, lütfu almamız ve aklanma durumunu sürdürmemiz için gereken tek şey gerçek imana sahip olmaktır.

İman Açıklamasında şöyle yazar:
Böylece Mesih’i kabul eden, O’na ve O’nun doğruluğuna dayanan iman, aklanmanın yegâne yoludur.

Araç, belirli bir amaç için kullanılan bir alettir. Westminster İman Açıklaması’nın yazarları, aklanmanın tek aracının iman olduğunu yazarken, on altıncı yüzyılda aklanmanın araçsal sebebi konusunda yaşanan tartışmanın farkındaydılar. Bu öğretiyi -aklanmanın araçsal sebebini- net bir şekilde anlamak gereklidir çünkü bu nasıl kurtulmuş olduğumuzla ilgili bir konudur.

Araçsal sebep teriminin geçmişi milattan önce dördüncü yüzyıla, Aristoteles’in felsefesine kadar uzanmaktadır. O, hareket ve değişimi açıklamakla ilgileniyordu. Bu süreçte, bir şeyin durum veya statü değişikliğine katkıda bulunan çeşitli sebepleri izole etmeye çalışmıştır. Peki bunun buradaki meseleyle ne ilgisi var? Bizler doğamız gereği aklanmış değiliz. Bizler haksızız ve Tanrı’nın önündeki durumumuz, O’nun sınırsız gazabını hak ettiğimizdir. Lanetlenme durumundan aklanma durumuna geçmemiz için durumumuzun değişmesi gerekir.

Aristoteles dört tür sebep ayırt etmiştir: biçimsel sebep, etkin sebep, nihai sebep ve maddi sebep. Araçsal sebebi dahil etmemiştir. Ancak onun dört sebebi, araçsal sebep fikrinin temelini oluşturmuştur. Aristoteles, taş ocağından çıkan bir taş kütlesi olarak başlayan bir heykel örneğini kullanmıştır. Aristoteles taş kütlesini maddi sebep, yani bir şeyin yapıldığı madde olarak tanımlamıştır. Biçimsel sebep ise heykeltıraşın zihnindeki fikir ya da bitmiş eserin nasıl görünmesini istediğine dair plan veya taslaktır. Bir neticenin ortaya çıkabilmesi için önce bir fikir olması gerekmektedir. Etkin sebep, taşın heykele dönüşmesini sağlayan şeydir ve bu durumda bu kişi heykeltıraştır. Bunu gerçekleştiren kişidir. Nihai sebep ise bir şeyin yapılma amacıdır; bu durumda amaç bir bahçeyi güzelleştirmek olabilir.

Bu dört sebebe, değişimin gerçekleşmesini sağlayan araçsal sebep fikrini de ekleyebiliriz. Heykeltıraş bir taş kütlesini heykele dönüştürmek istiyorsa, şekil vermek, biçimlendirmek ve düzeltmek için taşı yontmak zorundadır. Keskisi ve çekici, değişimin gerçekleşmesini sağlayan araçlardır. İngilizcede, araçları genellikle “by” ve “through” (aracılığıyla, yoluyla) sözcükleriyle belirtiriz.

Reformcular aklanmanın imanla ya da iman aracılığıyla olduğunu söylediklerinde, aklandığımız araç ya da vasıtanın yalnızca ve yalnızca iman olduğunu belirtmişlerdir. İhtiyacımız olan tek araç, bizi lanetlenme durumundan aklanma durumuna taşımak için gereken tek araç imandır, ancak iman aklanmak için ihtiyacımız olan tek şey değildir. Aklanmak için Mesih’e de ihtiyacımız vardır. Diğer bir deyişle, aklanmak için O’nun mükemmel doğruluğuna ve çarmıhtaki kefaretine ihtiyacımız vardır. Tanrı’nın doğruluk ve adalet ölçütlerini karşılamak için gerekli olan her şey Mesih’in eyleminde ve eylemi aracılığıyla nesnel olarak yerine getirilmiştir. O her şeyi yapmıştır. Aklanma konusunda Roma Katolik-Protestan tartışmasının tamamı Mesih’in nesnel eyleminden çok, O’nun eyleminin faydalarını nasıl elde ettiğimiz üzerinedir. Peki Mesih’in nesnel eylemi öznel olarak nasıl benimsenir? Reformcuların Elçi Pavlus’un öğretisine dayanarak verdikleri yanıt, “yalnızca imanda ve iman aracılığıyla ya da iman aracılığıyla ve yoluyla” şeklindeydi. Ancak bizi kurtaran tek başına iman değildir. Aklanmanın sadece imanla olduğunu söylediğimizde, aklanmanın sadece Mesih’e olan imanımız aracılığıyla ve yoluyla olduğunu söylemiş oluruz.

Roma’ya göre aklanmanın araçsal sebebi vaftiz ve kefarettir. Roma bu sakramentleri bir kişinin aklanmasını sağlayan araçlar olarak tanımlar. Aradaki fark, sakerdotik olarak (yani kilisenin sakramentleri uygulaması yoluyla) gerçekleştirilen kurtuluş ile yalnızca Mesih’e iman yoluyla deneyimlenen kurtuluş arasındadır. Aradaki tüm fark budur. İman Açıklaması, aklanmanın tek aracının iman olduğunu söyler çünkü Mesih’in doğruluğuna yalnızca iman aracılığıyla dayanır ve alırız. Mesih’in doğruluğu, O’nun sağladığı kefaretin faydaları, aklanmamızın nesnel erdemi ya da temeli, iman eden herkese karşılıksız olarak sunulur. “Doğru kişi imanla yaşayacaktır” (Rom.1:17). İman artı işlerle değil, yalnızca imanla aklanırız. Tanrı’nın Krallığı’na girmek için gereken tek şey imandır ya da yalnızca Mesih’in yaptıklarına güvenmektir.

İman aklanmamızın temeli değildir. Aklanmamızın temeli Mesih’in doğruluğu, O’nun erdemidir. Reformcular aklanmamızın erdemli sebebinin yalnızca Mesih’in doğruluğu olduğunu söylemişlerdir. Aklanmamızın araçsal sebebi imandır, ancak sadece imanla aklandığımızı söylediğimizde, imanın aklanmamızın temeline herhangi bir şey ekleyen erdemli bir iş olduğunu kastetmiyoruz.

Bu durum pratikte ne gibi bir fark yaratır? Yalnızca imanla aklanmaya inandıklarını söyleyen ama imanlarına sanki Tanrı’nın adaletinin taleplerini karşılayacak bir erdem ya da iyi bir işmiş gibi güvenen insanlar vardır. Bir kişinin imana sahip olması onun hanesine hiçbir erdem katmaz. Bu, isnat yoluyla onun hesabına sonsuz erdem ekler, ancak ona isnat edilen Mesih’in erdemidir. Mesih’in erdemini sadece imanla edinebiliriz ve bunu yapmanın hiçbir erdemi bulunmamaktadır. Bizi kurtarabilecek tek Kişi Mesih’tir ve O’na erişebilmemizin tek yolu da imandır. Kurtuluşumuz için Mesih ve O’nun doğruluğu dışında yaşamlarımızda başka hiçbir şeye dayanamayız.


Bu yazı R.C. Sproul’un Truths We Confess adlı kitabından alınmıştır.  Bu makale orijinal olarak Ligonier Hizmetleri blogunda yayınlanmıştır.

açar ve ikizlerin doğumuyla sonuçlanır. Bu doğumda, Perez’in Zerah’ın önüne geçmesiyle primogeniture (en büyük oğlun miras hakkı) ilkesi bir kez daha tersine döner. Daha sonra Yakup Yahuda’yı kutsayacak ve krallığın onun soyundan gelenlerle ilişkilendirileceğini söyleyecektir (Yar. 49:8-12). Bu kutsama yüzyıllar sonra Samuel’in zamanında görülmektedir (bkz. Mez. 78:67-72).

R.C. Sproul
R.C. Sproul
Dr. R.C. Sproul Ligonier Hizmetlerinin kurucusu, Sanford, Florida'daki Saint Andrew's Şapeli'nin ilk vaizi ve eğitim hizmetkârı olup, aynı zamanda Reformation Bible College'ın ilk başkanı ve Tabletalk dergisinin genel yayın yönetmeniydi. Renewing Your Mind adlı radyo programı hâlen dünya çapında yüzlerce radyo istasyonunda her gün yayınlanmakta ve internet üzerinden de dinlenebilmektedir. Dr. Sproul, aralarında Türkçeye de tercüme edilmiş olan Tanrı'nın Kutsallığı, Tanrı'nın Seçimi ve Everyone's a Theologian'ın da bulunduğu yüzden fazla kitap yazmıştır. Kutsal Yazılar’ın yanılmazlığını ve Tanrı'nın halkının O'nun Sözü üzerinde imanla durması gerektiğini açıkça savunmasıyla dünya çapında tanınmıştır.